Bu tembel bir yazı. Bacak bacak üzerine atmış keyif çatıyor biraz. Şöyle bir geriniyor yada kocaman esniyor. Yanında kimse yok ya ağzınıda kapatmıyor.Terbiyesiz demeyin ona niyeti temiz aslında. O da biliyor görgü den saygıya bütün kuralları ama yazık etmiyor hayatına, mutluluk katıyor anına. O ne demiş bu ne demiş yok onda. Adı kusursa tek kusuru da bu olsun ama.
E daha ne olsun kahya benim bugün, keyfim emrimde. Güzel bir çay demleyeceğim birazdan kendime. Evet evet niye benim için fark etmiyor diyorsam, illa ki ince belli bardakta olacak bu defa. Bu işte bir sır var bugün bunu çözmeye adadım kendimi. Mağrifet bardakta demek ki, ee o kadar methediliyor, hünerini görelim biz de demi. Çaysa tavşan kanı olup sehpanın üzerine konulmalı. Şöyle uzanıvereyim kolayca, git gel yormasın beni. Evet bak böyle olunca hoş da göründü gözüme. Sıra koltuktaki en rahat köşeyi bulmada.
Bacaklarımı kıvırıp bir pike atacağım üzerine. Kitap okuyacağım saatlerce sessiz ve öylece.
Bende iyi dediğim neler varsa onları yaşıyorum, onlarla yaşıyorum bugün. Bana iyi gelen programlar, iyi kitaplar, iyi hoşbeşler…Yalnız bana iyi gelen insanları arayacağım bugün. Yüreğime yakın o seslere uzanacak kulağım. Sadece dinleseler bile olur, evet haklısın demeleri yeter. Bilirim onlar hep iyi hissettirirler bana, sıcacık dokunuverirler yine hayatıma. Olması gerekenlerin altına bir sandalye çektim bugün, sonra da tak sepeti koluna düş bakalım gönlünün geçtiği yollara.
Bana yakıştırmadıkları gibi giyindim, kendi yakıştırdığım gibi. ‘a ne ayıp’ların en mutlu halindeyim. Düzenli pazartesi temizliklerim… E nolur sanki şaşsa günü? Ütü mü! Ne var o da erteleniversin. Ahtım var bu kitabı bitirmeden kalkmıyorum. Haberlerde ne var bakmıyorum, halının üzerindeki çöp seni de almıyorum. Kapı çalmasın mümkünse evde yokum. Bugün beni ağırlıyorum gönlümde, o nasıl isterse öyle… Çiçek çiçek ruhum, rengarenk ve türlü kokularla kaplı her köşesi. Hafif meltemler eşliğinde güneşli bir yaz ikindisinde ağzımda bir şarkı mırıldanarak öyle yürümekteyim sanki. Kafam iyi bugün, gerçekten iyi. Kulaklarımda bir kuş cıvıltısı, ruhumdaysa tarifsiz huzur… Sessiz kendi halinde bir sandalım sanki denizin açıklarında, hafif dalga sesleri fonda. Denir ya olmuşla ölmüşe çare yok. Olan olmuştur ölen de ölmüş. Yapacak bir şey yok. Dünyayı ben mi kurtaracağım kardeşim takılıyorum yani.
Aaa sen boynu bükük, sessiz, kimsesiz mi kaldın orada? Alacaydı rengin gözüm ilk sana ilişmişti oysa. En güzel yeri seçmiş şöyle karşımda ol istemiştim. Üzülme nolur menekşem bir yudum su olup can katmaya geldim dallarına. Ah şu ertelediğim sevgiler yok mu? Sen onları hatırlattın şimdi bana. Nasıl olsa var dediklerim, söylenmedikleri için görmediklerim… Köşede durmanla yetinmişim sana biraz haksızlık etmişim. Bak çiçeklerin solmuş, yanlara doğru süzülmüş. Çok ihtiyaç duymuşsun bana.
Besledim menekşemi sevgimle, beslesin beni diye yine sevgisiyle. Hemen suladım, saksının altından ve özenle. Okşadım yapraklarını birer birer, Teşekkür eder gibi, yüreğime kondurduğu güzellikler gibi... Suskunluğunun anlattığı ne varsa dinledim ve birçoklarına diyemediklerimi yine bir ona emanet ettim.
Evet evet bunu daha sık yapacağım bundan sonra. İlerlerken yolumda bazen koştursam da telaşla durup bakacağım etrafıma. Ne menekşemi, ne sevdiklerimi, ne de beni bırakmayacağım ortada. Ellerimi açıp semaya kendimi bırakacağım zamanın kollarına. Sen de yap nolur, inan iyi geliyor ve emin ol ara sıra gerekiyor. Hafiften dümenden çek elini sonra daha sıkı sarılabilmek için tabi hepsi. Bazen boşvermeli, birazcık bırakıvermeli. Ruhuna dönüp iyi dediği şeylerle beslenmeli. Canının ağlamak istediği anlar mesela, mutlaka oluyordur demi sanada. Hayır yazık değil gözyaşlarına, bahar mevsimi başladı yüreğinde, sevinsene buna bak göreceksin birazdan çiçekler açacak her köşesinde.
Hadi aç muslukları zırıl zırıl koyuver olanı biteni. Gözlerin mısır patlağı gibi oluncaya dek hem de. Ne var canım burnunu çekip devam edersin yine. Korkma be bitmezler hepsinin kökü sende. Lazım bazen. Kendini sıkmanın, yüreğini sıkıştırmanın kime yararı var, bana mı? Bırak el gün istediğini desin, o damlalar küsmesin de sana, yoksa nasıl tazelenirsin bundan sonra? Durulanmak, arınmak, yenilenmek lazım insana.
Amaaan çok mu nasihat ettim ne, sanma ki hepsini beceriyorum bende. Bu söylediklerim biraz sana biraz da bana. Aslında bunları kalemim anlatıyor biliyor musun sarılıp parmaklarıma. Kurduğum cümleler kadar doğru değilim oysa. Yazdıklarımın biraz gerisindeyim galiba. Bu satırlar ben dinlerken duymak istersen diye hediye sana. Yoksa ben çok yol almalıyım daha. O kadar vaktim var mı acaba? Neyse dalmayalım şimdi derin mevzulara.
İşte öylesine bir gün bugün dedim ya sana, öyle de keyifli bir gün ama hala da arkasındayım bak, asla laf söyletmem ona. Olmalıydı olmamalıydı yok. Canım öyle istedilerle dolu. Katılmaz mısın bana, hadi buyur gel sende, güzel haberlerim var. Bedava mutluluklarım, hatırlanası dostluklarım ve yürek ısıtan anılarım… Bir demlik de çayım… Bide evde yokum demiştim ya inanma kapım her zaman açık sana:-)
Bu Yazı: Dilerim iyi gelir ruhuna. Seni şöyle bi çekip alır yürek yurduna.
0 yorum
Yorum EkleYorumunuz