Okul ortamına yavaş yavaş alışmaya, batak eğitim sisteminde paçalarımı kıvırarak ilerlemeye başladım. Açıkcası okula alışmamdaki en büyük etken Vuslat'ın okulla ilgili güçlü duruşu, kendine güvenişi, en önemlisi de gözlerindeki ışıltı oldu. Tavırlarıyla, konuşmalarıyla beni o kadar şaşırtıyor ki ben ona destek olacağıma farketmeden o bana destek oluyor. Ben ne kadar sevmediysem o, o kadar sevdi okulu, gönderdiğim okul benim ne kadar içime sinmediyse kızım da o kadar mutlu bulunduğu ortamda. Artık kendi gücünü mü keşfediyor, kendiyle ilgili sorumluluk almak hoşuna mı gidiyor, kendini daha mı özgür hissediyor bilemiyorum ama bizimkinin ruhuna iyi geldi yeni çevresi. Hatta okulu kreşten daha çok sevdiğini bile söylüyor. Sanırım artık zil çalınca hurraaaa sınıfa koşan çocukların arasına Vuslat da karışıyor.
Daha öncede söylediğim gibi 18 kişilik bir sınıfta 2 öğretmen gözetiminde geçen 4 yılı sonunda; 35 kişilik bir sınıfta her an öğretmenin yanında olamadığı bu geçiş beni çok kaygılandırmıştı.
Okulun ilk günleri yerlere yatan, sınıftakileri ıslatan, kendisine kızan öğretmenine öldürürüm seni diyen çocukların hikayelerini yaaaa! aaaaa! diye dinleyen, "Anne Ali beni itti, Veli kollarımı tuttu kımıldayamadım" olaylarını içimden yumruklarımı sıkıp da dışımdan kibarca öğütler verip ben yarın annesiyle konuşurum diyen ben, Vuslat'ın anlattıklarını masal gibi dinler oldum şimdilerde. Artık "yaaaa" değil de" yine mi öyle yaptı" diye kuruyorum cümlelerimi. Eşim de diyor rahat ol biraz diye, sen hiç çocuk olmadın mı düşüp kalkmadın mı diyor ama anne olmak başka oluyormuş yaa. Mantığım hak veriyor da içimdeki anne yanı azıcık acıyor işte. Napıyım kıymetli benim kızım diye geçiştiriyorum. Hoş Vuslat da hiç şikayet değil zaten halinden. Başından geçen ve keyif aldığı bir macera gibi anlatıyor olanı biteni. Ben de şöyle yaptım anne, bende böyle yaptım, biz kızlarla Ahmet'i yakaladık, Mehme'ti kovaladık, Ayşe'yi kurtardık diye anlatıyor da anlatıyor. İyi diyorum, madem sen mutlusun itişin kakışın annecim demek düşüyor bana da, karışmıyorum ben. Tabi yaa diyorum özel okuluymuş, elit semtiymiş ne gereği var, herkes gibi oku işte diyorum.
Zaten diyorlar ya ilkokulda öğretmen çok önemli diye. Eğer arkadaşlarından etkilenme yada kurduğu etkileşim olayını düşünmezsem öğretmen konusunda bu okulda olmaktan dolayı mutluyum. Öğretmenimizi tanıdıkça güveniyorum, güvendikçe seviyorum. Kaygılarımı, korkularımı, okul konusundaki hislerimi de paylaştım kendisiyle. Sağolsun rahatlattı biraz, karşılıklı birbirimizin ilgisinden memnun kaldık. Vuslat'ın kemiği bende kalmak şartıyla etini emin ellere teslim edecek gibiyim. Yine de bu budur demek için henüz erken, zaman gösterecek iyikileri yada keşkeleri. Şimdi anlama dinleme, sakince bekleme vakti.
Ders konusuna gelirsek de daha aman aman başlamadı bizim eğitim yılımız. Öğremenimiz şelkiller çizgiler derken biraz ağırdan alıyor henüz.. Sanırım bayram dönüşü muhteşem olacak. Bir de devletimizin sağ olsun her öğrencisine dağıttığı ama eğitim adına çok hafif kalan ders kitapları var. Öğretmenimiz bu konuda grçekten çok duyarlı davranıyor. Takviye kitaplarla ders yapacağını dolayısıyla bizimde edinmemiz gerektiğini çocuklar için daha iyi olacağını söyledi. Keşke tüm veliler de böyle düşünse. Kimileri milli eğitimin verdiği kitaplar neyinize yetmiyor, bu kitaplarla okuma yazma öğrenilmiyor mu diye başlıyorlar. Birkaçıyla konuşmaya çalıştım ama farkettim ki sorun kitap yada hani olur ya maddiyat da değil. Yok arkadaş değişmez o kafa yapısı.
Bir de bilgisayar mevzumuz var. Her okulda durum nedir ne değiildir biliyorum ama sınıfımızın bir bilgisayara ihtiyacı var.(ki eğitime görsellik katmanın çok daha etkili olacağına eminim.) Bu konuda da sorunlar yaşanıyor. Bilgisayarın gereksiz olduğun düşünen mi, bilgisayara karşı olan mı derken illa ki çıkıyor farklı fikirler. Okulda eğitim meteryali olarak bilgisayara karşı olanların çocukları dilerim evlerinde hiç bilgisayar oyunu oynamamışlardır. İnşallah hala vardır böyle çocuklar.
Bu Yazı: artık okula alışıyor. Bu yazı okul önünde iki laklak yapıyor. Şİmdilerde anlayıp, dinleyip beklemede kalıyor. Yavrusu için en hayırlısını diliyor.
0 yorum
Yorum EkleYorumunuz